25 Mart 2012 Pazar

Bugün Efsun arkadaşımın blogundan etkilenerek ben de resimle ilgili bir blog oluşturmaya ve sevdiğim arkadaşlarımla bazı sanatsal faaliyetleri ve yaşadıklarımı paylaşmaya karar verdim. Zaman zaman size çalışmalarımdan da örnekler vereceğim. Kimbilir belki birgün siz de benim tablolarımdan birini odanızda sergilersiniz ya da size resim sevdirerek sizleri resme yönlendirebilirim.
Son yıllarda resim benim vazgeçilmez bir parçam oldu. Son yıllarda dediğime bakmayın, liseden bu yana galiba eskidim bile. Hatta hayat şartları beni resim yapmanın haricinde resim dersi çalışmalarına da başlamama neden oldu. 2012 senesine 4,5 öğrenci ile devam ettiğimi söylemek benim için çok gurur verici. 4,5 nedir? dediğinizi duyar gibiyim. 3 yetişkin arkadaşımla çalışmalara devam ederken 10 yaşında dünyalar güzeli Doğa Naz ve bu hafta 5 yaşında hayal dünyası çok geniş Ahmet Burak ilave oldu. Sanırım çocuklardan öğrenmem gereken çok şey var. Özellikle Ahmet Burak ile hayali kahramanlarımız çizgiye dönüşüyor. Çizgiler hikayelere, masallara ve tabi ki kahkahalara... Onunla kurufasulye adamlardan oluşan bir tabak kahramanımız bile oldu. Daha sonra resmin üst köşesinde kapı oluşturduk, açık bir kapı ve elinde kocaman kaşığı ile Ahmet Burak girerek hepsini yedi ve bu resmimizin baş kahramanı oldu. Bu hafta Ahmet Burak benden şunu öğrendi. Resim defterimize tek bir kahraman yapacaksak defterimizi dik, birçok kahramanlar yapacaksak defterimizi yatay tutacağımızı. Ve Ben. Minik kahramandan hayal dünyamı çooooook geniş tutmam gerekliliğini ve booool booool kahkahalar atıp kısa dakikalar da olsa resmin içinde olmayı.
Sevgiyle, sanatla dolu ve tabi bol kahkahalı bir hafta sizin olsun arkadaşlarım...

2 yorum:

  1. Ozledigim Didem'in isiltili ve tutkulu sesini duyar gibi oldum bu yazini okuyunca... Hayatinda hep sevdiklerin ve RESIM olsun canim arkadasim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel dileklerin için teşekkürler canım, kaçan hayatı bir tarafından yakalamaya çalışıyorum..

      Sil